Kur’an’dan Dualar | Kur’an’da Geçen Dua Ayetleri

Kur’andan dualar ve duaların faziletleri nelerdir? Kur’an’da geçen dua sureleri ve ayetler hangileridir?

Fatiha Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيم ﴿١

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ ﴿٢﴾ اَلرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِۙ ﴿٣﴾ مَالِكِ يَوْمِ الدّ۪ينِۜ ﴿٤﴾ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ ﴿٥﴾ اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَق۪يمَۙ ﴿٦﴾ صِرَاطَ الَّذ۪ينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْۙ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّٓالّ۪ينَ ﴿٧

FATİHA SURESİ

Meali: “Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a aittir. O, Rahman ve Rahim, ceza gününün sahibidir. Ancak Sana kulluk ederiz ve ancak Senden yardım isteriz. Bizi doğru yola ilet. Nimet verdiğin kimselerin yoluna. Kendilerine gazap edilmiş olanların ve sapmışların yoluna değil.”

Fazileti: Fatiha suresi ve Ayete’l-Kürsi’yi bir kul herhangi bir evde okursa, o gün o eve hiçbir insan ve cinin nazarı değmez. (Suyûtî, Câmiu’s-Sagir, Hadis No: 5830)

Bakara Suresi 1-5. Ayetler

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيم

الٓمٓۚ ﴿١﴾ ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ ﴿٢﴾ اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ ﴿٣﴾ وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ ﴿٤﴾ اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ ﴿٥

Bakara Suresi 1-5. Ayetler

Meali: “Elif, Lâm, Mim. İşte bu Kitap; kendisinde hiç şüphe yoktur; muttakiler için yol göstericidir. Onlar ki gayba iman ederler, namazlarını kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler. Sana indirilen ve senden önce indirilen kitaplara iman ederler. Ahirete de yakin olarak iman ederler. İşte onlar, Rablerinden bir hidayet üzere olanlar ve kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.”

Fazileti: “Her kim Bakara Suresinin başından dört ayet, Âyetü’l-Kürsi ve devamından iki ayet ve Bakara Suresinden son ayetleri okursa, (ki tamamı on ayettir) o eve sabaha dek şeytan giremez.” Taberani (Hadiste Elif-Lam-Mim hariç 10 ayet denilmiştir. Elif Lam Mim ile birlikte 11 ayet olmaktadır)

Bakara Suresi 255. Ayet (Âyet-el Kürsî)

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيم

اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ

Bakara Suresi 255. Ayet (Âyet-el Kürsî)

Bakara Suresi 256-257. Ayetler

لَٓا اِكْرَاهَ فِي الدّ۪ينِ قَدْ تَبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّۚ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِنْ بِاللّٰهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقٰىۗ لَا انْفِصَامَ لَهَاۜ وَاللّٰهُ سَم۪يعٌ عَل۪يمٌ اَللّٰهُ وَلِيُّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُواۙ يُخْرِجُهُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِۜ وَالَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا اَوْلِيَٓاؤُ۬هُمُ الطَّاغُوتُۙ يُخْرِجُونَهُمْ مِنَ النُّورِ اِلَى الظُّلُمَاتِۜ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ۟

Bakara Suresi 256-257. Ayetler

Meali: “Allah, kendisinden başka ilah olmayan, daima diri ve yarattıklarını idare edendir. O’nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nun’dur. İzni olmaksızın O’nun katında şefaatte bulunacak kimdir? O önlerindekini ve arkalarındakini bilir. (Onlar ise) dilediği kadarının dışında, O’nun ilminden hiçbir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O’nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. Onların korunması O’na güç gelmez. O pek yücedir, pek büyüktür. Dinde zorlama ve baskı yoktur. Şüphesiz doğruluk, sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık her kim tağutu tanımayıp Allah’a inanırsa, o, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah, işitendir bilendir. Allah iman edenlerin velisidir. Onları karanlıktan nura çıkarır. Kâfirlerin velileri ise tağuttur. Onları da nurdan karanlıklara çıkarırlar. İşte onlar ateşin halkıdırlar. Orada sürekli olarak kalacaklardır.”

Fazileti: Ubeyy bin Kab şöyle anlatıyor: “Bir gün Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bana; “Ey Ebu Münzir! Allah’ın kitabından ezberinde olan hangi sure daha büyüktür, biliyor musun?’ diye sordu. Ben de: ‘Allah ve Rásulü daha iyi bilir’ dedim. Efendimiz tekrar sorunca ben ‘Ayetel Kürsi’ olduğunu söyledim. Bunun üzerine Allah Rasulü göğsüme dokunarak: ‘İlim sana mübarek olsun Ey Ebu Münzir!’ buyurdu.” (Müslim, Müsafirin, 258. Ayrıca bkz: Fatiha Suresinin Fazileti.)

Bakara 284. Ayet

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيم

لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ وَاِنْ تُبْدُوا مَا ف۪ٓي اَنْفُسِكُمْ اَوْ تُخْفُوهُ يُحَاسِبْكُمْ بِهِ اللّٰهُۜ فَيَغْفِرُ لِمَنْ يَشَٓاءُ وَيُعَذِّبُ مَنْ يَشَٓاءُۜ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ

Bakara 284. Ayet

Bakara 285-286. Ayetler (Âmenerrasûlû)

اٰمَنَ الرَّسُولُ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْهِ مِنْ رَبِّه۪ وَالْمُؤْمِنُونَۜ كُلٌّ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَمَلٰٓئِكَتِه۪ وَكُتُبِه۪ وَرُسُلِه۪ۜ لَا نُفَرِّقُ بَيْنَ اَحَدٍ مِنْ رُسُلِه۪۠ وَقَالُوا سَمِعْنَا وَاَطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَاِلَيْكَ الْمَص۪يرُ لَا يُكَلِّفُ اللّٰهُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَاۜ لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيْهَا مَا اكْتَسَبَتْۜ رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذْنَٓا اِنْ نَس۪ينَٓا اَوْ اَخْطَأْنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تَحْمِلْ عَلَيْنَٓا اِصْرًا كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تُحَمِّلْنَا مَا لَا طَاقَةَ لَنَا بِه۪ۚ وَاعْفُ عَنَّا۠ وَاغْفِرْ لَنَا۠ وَارْحَمْنَا۠ اَنْتَ مَوْلٰينَا فَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِر۪ينَ

Bakara 285-286. Ayetler (Âmenerrasûlû)

Meali: “Göklerde ve yerde ne varsa Allah’a aittir. İçinizde olanı açıklasanız da gizleseniz de Allah onunla sizi hesaba çeker, dilediğini bağışlar ve dilediğine azap eder. Allah her şeye kadirdir. Peygamber ve mü’minler, Rablerinden indirilene iman ettiler. Hepsi de Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler. ‘O’nun peygamberleri arasında hiçbir ayrım yapmayız. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı dileriz. Dönüş ancak Sana’dır’ dediler. Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği ile sorumlu tutar. Herkesin yaptığı iyilik kendi lehine, yaptığı kötülük de kendi aleyhinedir. “Rabbimiz, eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme. Rabbimiz, kendisine güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma. Bizi affet. Bizi bağışla. Bize merhamet et. Sen bizim Mevla’mızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.”

Fazileti: “Bakara Suresinin sonundan iki ayeti geceleyin okuyan kimseye bunlar yeter.” Buhari, Fezailul-Kur’an 10, 27, 34; Müslim, Müsafirin 255. Aynca bk. Ebû David, Ramazan & Tirmizi, Fezailul-Kur’an 4; İbn Mace, İkâmet 183. (Ona yeter ifadesi, gece namazının yerini tutar veya bu iki ayeti okuyan kişiyi, şeytanın ve diğer şerlilerin kötülüklerinden korur.)

Rum Suresi 17-19. Ayetler

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيم

فَسُبْحَانَ اللّٰهِ ح۪ينَ تُمْسُونَ وَح۪ينَ تُصْبِحُونَ وَلَهُ الْحَمْدُ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَعَشِيًّا وَح۪ينَ تُظْهِرُونَ يُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ الْمَيِّتَ مِنَ الْحَيِّ وَيُحْيِ الْاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَاۜ وَكَذٰلِكَ تُخْرَجُونَ۟

Rum Suresi 17-19. Ayetler

Meali: “Akşama girdiğiniz vakit de sabaha erdiğiniz vakit de Allah’ı tesbih edip (yüceltin). Göklerde ve yerde Hamd O’nundur; günün sonunda ve öğleye erdiğiniz vakit de (Allah’ı tesbih edin.) O ölüden diriyi çıkarır, diriden ölüyü çıkarır, ölümünden sonra da yeri diriltir. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız.”

Fazileti: “Her kim sabahladığında, Rum Süresinin şu 3 ayetini okursa o gün yapamayacağı bütün hayırların sevabına ulaşmış olur. Akşamladığında bu ayetleri okuyan kimse ise o gece yapamayacaklarına yetişmiş olur.” (Ebû Davud Edeb, 5076; Tirmizi.)

Mü’min Suresi 1-3. Ayetler

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيم

تَنْز۪يلُ الْكِتَابِ مِنَ اللّٰهِ الْعَز۪يزِ الْعَل۪يمِۙ ۝٢ غَافِرِ الذَّنْبِ وَقَابِلِ التَّوْبِ شَد۪يدِ الْعِقَابِ ذِي الطَّوْلِۜ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۜ اِلَيْهِ الْمَص۪يرُ ۝٣

Mü’min Suresi 1-3. Ayetler


Meali: “Ha, Mim. Bu kitabın indirilmesi, Azîz, Alîm olan Allah’tandır; Günahı bağışlayan, tövbeyi kabul eden, cezası pek şiddetli olan ve lütuf sahibi (Allah’tandır). O’ndan başka ilah yoktur, dönüş O’nadır.”

Fazileti: “Her kim akşam olunca Ha-mim (Mü’min) Suresini baştan 3. ayetine kadar (3. ayet de dahil) ve Ayetel-Kürsi’yi okuyacak olursa, bu iki Kur’an kıraati sayesinde sabaha kadar muhafaza olunur. Kim de aynı şeyleri sabahleyin okursa, onlar sayesinde akşama kadar muhafaza edilir.” (Tirmizî; Darimi)

Haşr Suresi 22-24. Ayetler

أَعُوذُ بِاَللَّهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنْ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيم

هُوَ اللّٰهُ الَّذ۪ي لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِۚ هُوَ الرَّحْمٰنُ الرَّح۪يمُ هُوَ اللّٰهُ الَّذ۪ي لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَز۪يزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُۜ سُبْحَانَ اللّٰهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ هُوَ اللّٰهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْاَسْمَٓاءُ الْحُسْنٰىۜ يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۚ وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ


Haşr Suresi 22-24. Ayetler

Meali: “O, öyle bir Allah’tır ki, O’dan başka ilah yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O esirgeyen, bağışlayandır. O öyle bir Allah’tır ki kendisinden başka hiçbir ilah yoktur. O, melik ve iyilik sahibidir, münezzehtir, selamet verendir. Emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Allah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden uzaktır. O; yaratan, varlıklara şekil veren Allah’tır. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlar O’nun şanını yüceltmektedirler. O, galip olan, her şeyi hikmetle yapandır.”

Fazileti: “Kim sabaha erdiği zaman üç kere “Euzubillahi’s-semi’il-alimi mineş-şeytani’r racim” der ve Haşr Suresinden üç ayet okursa, Allah onun için yetmiş bin meleği vekil tayin eder de onlar, akşam oluncaya kadar kendisine rahmet okurlar. Şayet o gün ölecek olsa şehit olarak ölür. Akşam vaktinde aynı şekilde okuyacak olsa, (keza sabaha kadar aynı şeyler söz konusudur). Tirmizi, Fedailul-Kur’an 22, (2923).

İhlas Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيم

قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌۚ اَللّٰهُ الصَّمَدُۚ لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْۙ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا اَحَدٌ

İhlas Suresi

Meali: De ki: “O Allah birdir. Allah, hiçbir şeye muhtaç değildir, her şey O’na muhtaçtır. O doğurmamış ve doğrulmamıştır. Ve hiçbir şey O’nun dengi değildir.”

Felak Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيم

قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِۙ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَۙ وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ اِذَا وَقَبَۙ وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِۙ وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ

Felak Suresi

Meali: “De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfleyenlerin şerrinden, haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım.”

Nas Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيم

قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِۙ مَلِكِ النَّاسِۙ اِلٰهِ النَّاسِۙ مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِۙ اَلَّذ۪ي يُوَسْوِسُ ف۪ي صُدُورِ النَّاسِۙ مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ

Nas Suresi

Meali: De ki: “İnsanların Rabbine sığınırım. İnsanların Melik’ine sığınırım. İnsanların (gerçek) İlahına… Sinsice insanların kalbine vesvese veren vesvesecinin şerrinden… Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir. Gerek cinlerden gerekse insanlardandır.”

Fazileti: “Akşam ve sabah vakitlerinde -Kulhüvallahü ehad- ile-Muavvizeteyn (Felak ve Nas)- surelerini üçer defa oku. Her türlü kötülükten korunman için bunlar sana yeter.” (Ebu Davud, Edeb 101; Tirmizi, Deavát 116. Aynca bk. Nesai, İstiáze 1.)